Duygular ve Duygulanım

26 Mart 2022
Postane, İstanbul

Duygular, rengârenk hâlleri ve karmaşık gizillikleriyle varoluşun kaçınılmaz parçalarıdır. Çok boyutlu oluşlarıyla yaşamın her bağlamına etki eden duygular, bireysel kararlardan toplumsal süreçlere kadar belirleyici bir konumdadır. Duygular ve Duygulanım, duyguların farklı yüzeylerini tarayarak bellek, var olmanın utancı ve ilişkisel otonomi kavramlarına yoğunlaşır.

Gelecek etkinliklerimizden haberdar olun.

Topluluğumuz büyüyor. Aramıza katılın.

Sezin Öner

Bellek ile Zamanda Yolculukta Duygular

Özet

Tuğba Kocaefe

Var Olmanın Utancı ve Görünürlük Meselesi

Özet

Duygulanımlar, hisler zamanla ilişkisel dönüşümlere bağlı olarak değişebilir, karmaşıklaşabilir ya da üstü örtülebilir. Ama yaşamla birlikte oluşmaya başlayan hissettiklerimizin eninde sonunda, bizimle birlikte toprağa gömüleceğini biliriz, hatta bunu düşünmek bazen rahatlatıcı bile olabilir. Peki, ya bazı duygulanımlar sadece var olduğumuz için hissediliyorsa ve hatta ölümden sonra da hayatta kalabilir​ler​se? Mesela, Franz Kafka, Dava kitabını şu sözlerle bitirir: ​”Ama beylerden birinin eli K.’nın gırtlağına sarılırken, öteki bıçağı yüreğine sapladı ve iki kez çevirdi. K. kaymakta olan gözleriyle yüzünün hemen yakınında beylerin yanak yanağa dayanmış olarak kararı izleyişlerini de gördü. ‘Bir köpek gibi’ dedi, sanki utanç, ondan sonra da hayatta kalacaktı.​”

Kafka, Josef K.’nın utancının ölümünden sonra bile devam ettiğini dile getiriyor. Utanç, öyle bir histir ki genellikle hafızada uzun süre kalan ve duygusal yükü hızla kaybolmayan şiddetli, ezici bir duygu olarak deneyimlenir. Uzak geçmişten utanç verici bir durum hatırlanırsa, kişi hâlâ yoğun bir utanç hissedebilir. Bir reaksiyon olarak oluşmayan, tüm benliği etkileyen “var olmanın utancı” olduğumuz gibi var olmaktan ve özellikle de olduğumuz gerçeğinden utanmak olarak tanımlanır. Öznenin benliğinin acımasız ve toptan reddi, aşırı değersizlik ve aşağılık duyguları ile birleşir.

Bu oturumda, kuşaklararası aktarılan ya da var olmanın yoğunluğuyla hissedilen duygulanımlardan, nelerden kaynaklanmış olabileceğinden, özellikle “var olmanın utancı”ndan ve ilişkisel olarak yaşamımızı nasıl etkilediğinden konuşacağız. “Yerin dibine sokan” utancı yeryüzüne çıkartıp, birlikte söze dökeceğiz.

Zeynep Talay Turner

İlişkisel Otonomi: Spinoza’nın Duygular Felsefesiyle Otonomiyi Yeniden Düşünmek

Özet

Sezin Öner
Konuşmacı

Tuğba Kocaefe
Konuşmacı

Zeynep Talay Turner
Konuşmacı